Adam gibi adam

 

Adam Gibi Adam

Dağların ardında, küçük bir köyde, Yiğit adında bir adam yaşardı. Yiğit, güçlü kolları ve keskin zekasıyla tanınırdı. Ama onu asıl farklı kılan, yüreğindeki merhamet ve adaletti. Yiğit, ailesine ve köyündeki tüm kadınlara karşı sonsuz bir saygı ve sevgi beslerdi.

Yiğit'in hayatındaki en önemli kadınlar, kız kardeşi Elif, annesi Ayşe, eşi Zeynep ve kızı Güneş'ti. Elif, Yiğit'in can yoldaşıydı. Çocukluklarından beri her zorluğun üstesinden birlikte gelmişlerdi. Yiğit, Elif'i her zaman korur, onun hayallerini gerçekleştirmesi için elinden gelen her şeyi yapardı. Elif de abisine güvenir, onun desteğiyle hayata sıkı sıkıya tutunurdu.

Annesi Ayşe, Yiğit'in en büyük ilham kaynağıydı. Ayşe, cefakar bir kadındı ve oğlunu her zaman doğruluk ve dürüstlükle yetiştirmişti. Yiğit, annesinin öğütlerini her zaman dinler, onun tecrübelerinden faydalanırdı. Ayşe de oğlunun başarılarıyla gurur duyar, onunla her zaman övünürdü.

Eşi Zeynep, Yiğit'in hayat arkadaşıydı. Zeynep, zeki ve çalışkan bir kadındı. Yiğit, Zeynep'e her zaman saygı duyar, onun fikirlerine değer verirdi. Birlikte kurdukları yuvada, sevgi ve saygı hiç eksik olmazdı. Zeynep de Yiğit'e güvenir, onunla her zorluğun üstesinden gelebileceklerine inanırdı.

Kızı Güneş, Yiğit'in göz bebeğiydi. Güneş, babasının cesaretini ve merhametini miras almıştı. Yiğit, kızına her zaman örnek olur, onu güçlü ve bağımsız bir kadın olarak yetiştirirdi. Güneş de babasına hayranlık duyar, onun gibi adil ve cesur bir insan olmak isterdi.

Yiğit, köyündeki diğer kadınlara da her zaman destek olurdu. Onların sorunlarını dinler, çözümler bulmaya çalışırdı. Yiğit, kadınların güçlenmesi gerektiğine inanır, onların eğitimine ve gelişimine önem verirdi.

Bir gün, köye bir grup haydut saldırdı. Haydutlar, köydeki kadınlara ve çocuklara zarar vermeye başladı. Yiğit, köyünü ve sevdiklerini korumak için haydutlara karşı tek başına mücadele etti. Cesareti ve zekasıyla haydutları alt etti ve köyünü kurtardı.

Yiğit, bu olaydan sonra köyünde bir kahraman olarak anılmaya başlandı. Ama Yiğit, hiçbir zaman kendini kahraman olarak görmedi. Ona göre, yaptığı sadece insanlık göreviydi. Yiğit, ailesine ve köyündeki tüm kadınlara karşı olan sorumluluğunu yerine getirmişti.

Yiğit'in hikayesi, nesilden nesile aktarıldı. Onun adı, mertliğin, adaletin ve insanlığın sembolü oldu. Yiğit gibi adamlar, dünyayı daha güzel bir yer haline getirmeye devam etti.

Mert Erdumlu Hakkında

 Mert Erdumlu, tam ismiyle, Refik Mert Erdumlu, 12 Ağustos 1980 senesinde, İstanbul’da, doğduğu sene itibariyle Ramazan Bayramı’nın 1. günü dünyaya gelmiştir. 

Başarılı bir ilkokul ve orta okul hayatı sonrasında, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’ni vasat bir öğrenci statüsünde bitirip, üniversite sınavlarında üstün bir başarı göstererek İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi’ni kazanmıştır. 

Burada, ASME International öğrenci kulübündeki faaliyetleri ile dikkat çekmiş ve üst sınıfların seçimiyle önce başkan yardımcılığı ve akabinde başkanlık görevinde bulunduğu bu uluslararası oluşumun Türkiye Başkanlığı’nı da başarıyla yerine getirmiştir. 

Son senesinde İTÜ Makina Fakültesi Öğrenci Birliği Başkanlığı ve İTÜ Öğrenci Birliği Başkanları platformunun da ikinci başkanlığını yine seçimlerle kazanarak, ifa etmiştir. 

Tüm bunların yanısıra dönemin dekan yardımcısı Prof.Dr. Erdem İmrak’ın yanında öğrenci asistanlık görevinde bulunmuştur. 

Mezuniyet Balo’una tek başına ve başarıyla imza atmıştır. 

Dönemin ALES, o zamanki ismiyle LES, yani lisans üstü eğitim sınavında tekrar büyük bir başarı elde etmiş ve İTÜ Makina Fakültesi’nin en yüksek 2. puanını almıştır. 

İTÜ Makina Mühendisliği Yüksek Lisans programını 1.sırada kazanmış ancak tercihini farklı bir bilimde kullanarak İTÜ Endüstri Mühendisliği Yüksek Lisans programını kazanıp, burayı da başarıyla tamamlamıştır. 

Yüksek Lisans eğitimi sırasında kendi girişimiyle kurmuş olduğu şirketi Türkiye çapında ödüller kazanmıştır. 

Askerlik vazifesini, Muğla İl Jandarma Komutanlığı Karargah Bölüğü’ne bağlı Turizm Jandarma olarak, 6 ay süreyle tamamlamıştır. 

Toplam 10 sene süren ilk evliliğinden Yiğit isimli bir oğlu ve sonrasında 2025 itibariyle evlilik müessesinde 7. senesine girdiği kıymetli eşi Funda Hanım’dan da Ada isimli bir kızı vardır.  

Günümüzde son 18 senesini tam zamanlı adamış olduğu nümismatik, koleksiyon, müzayedecilik ve koleksiyon fuarları alanlarında devam eden kariyerinde, bu dünyada hobisini meslek haline getirebilmiş az sayıdaki şanslı insanlardan biri olarak yaşamına Avusturya ve İstanbul’da devam etmektedir. 

Fanatik bir Galatasaray taraftarı olan Mert Erdumlu, Ultraslan Uni İTÜ kurucuları arasındadır ve bu oluşum, Türkiye’deki ilk Ultraslan Uni oluşumlarından biridir. 

Atatürkçü ve Cumhuriyet bekçisi bir hüviyete sahip olan Mert Erdumlu aynı zamanda İTÜ genelinde ADKF (Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu) oluşum sürecini tek başına hayata sokmuş ve resmiyet kazandırmıştır. 

Rotaract İstanbul kulübünün de kurucu üyeleri arasında yer alan Mert Erdumlu aynı zamanda düzenli bir kan bağışçısı ve muhtelif organizasyonlarla sivil toplumdaki faaliyetlerine devam etmektedir. 

Mert Erdumlu, C2 seviyesinde Türkçe ve İngilizce, C1 seviyesinde Almanca dillerine vakıf olup, 12 sene boyunca İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce yeminli çevirmenlik de yapmıştır. 

İleri düzey tavla, bilardo, texas hold’em, langırt bilgilerine sabip olup, özellikle tavla ve texas hold’em alanlarında rakip tanımamazlığı ile ün salmıştır.